ALANYA ULTRA TRAIL

Geçtiğimiz hafta sonu ALANYA ULTRA TRAIL MARATON’a 28k’lik Keykubat Dağ Koşusu etabına katıldım. Sabah 8.45 gibi start alanındaydım. Muhteşem deniz manzarası heyecanımı daha da katlamıştı. Yarış daha ilk etapta tırmanışla başladı. 270 m’lik tırmanışın ardından 2,5 km’lik kısa koşu sonrası asıl tırmanış başlamıştı. Oldukça eğimli dik yamaçta yaklaşık 1170 m tek sıra halinde tırmanırken güneş de iyice kendini göstermişti. Yarışmacılar birer birer yavaşlayıp kısa kısa dinlenmeler halinde devam ederken yaklaşık 7,5 km kadar süren bu tırmanışı neredeyse hiç dinlenmeden ve zorlanmadan yarışmacıları birer ikişer geçerek tamamladım. Açıkçası motivasyonum tavan yapmıştı. Nabzım da gayet iyiydi. Kendimi dünyanın en dayanıklı insanı gibi hissediyordum. Bu beklentimin üzerinde bir performanstı. Ara sıra arkamı dönüp adeta ayaklarımın altına serilen Alanya’yı hayranlıkla izliyordum. Sonra nihayet tepede tam da ihtiyacım olan mis gibi limon, tuz ve soda ile bekleyen 2. checkpoint’e vardım.

Checkpoint gittikçe kalabalıklaşmaya başladı. Herkes bir şeyler yiyeceği ve suyunu tazeleyebileceği için mutluydu. Daha fazla oyalanmadan tekrar yola koyuldum. Amacım son kalan küçük tırmanışı da hızlı bir şekilde tamamladıktan sonra inişte arayı iyice açmaktı. Yarışı iyi bir sürede bitirecek gibiydim. Özellikle de sert olmayan patika inişlerde koşabildiğim kadar koştum. Ama sert yamaçlardaki inişlerde işler hiç de istediğim gibi gitmedi. Tırmanırken arkamdan vuran güneş artık yüzüme yüzüme parlıyordu. Hava sıcaklığı da iyice artmıştı. Yorgunluk da artık kendini iyice hissettirmeye başlamıştı. Dik ve taşlı inişlerde koşarken çok fazla tedirgindim. Ayaklarım kayıyordu, yeri kavrayamıyordum. Bacaklarımın stabilizasyonu iyice zayıfladı. Her hızlanmak istediğimde dengem bozuldu, sol ayak bileğimi sayabildiğim kadarıyla tam 5 kere burktum. Halihazırdaki diz kapağı problemim de adeta ben de buradayım diye bağırmaya başlamıştı. Başım inanılmaz ağrıyordu. Bu esnada herkes tırmanışın acısını çıkarırcasına inişte hızını almış takır takır koşarken vücudum beni durdurmak için elinden geleni yapmaya kararlıydı. Tabi tüm bu durumlar motivasyonumu ister istemez biraz olumsuz etkiledi. 

Ama oradaydım. Doğanın ortasında, keçilerle, eşeklerle, kaplumbağa ve kırkayaklarla burun buruna. Kafamı nereye çevirsem doğanın mucizesine tanık oluyordum. Olmak istediğim yerdeydim. Yarışa başlarkenki hedefim parkuru sağsağlim tamamlamaktı. Kendime bunu hatırlattım ve bu noktadan sonra vücudumu ekstra zorlayacak herhangi bir şey yapmadım.
Tam da bu aşamada önümde daha 2,5 km’lik kum zemin, 160 m’lik tırmanış, 225 m’lik sert bir iniş vardı. Son tırmanışta hatırladığım kadarıyla 5-6 kişi görev alıyordu. Her sorduğumda son 1k kaldığını belirttiler. Bu durum bitişe son 3k kala zamanımı istediğim gibi ayarlayamamama sebep oldu. 

Parkurda stabil bir kısım neredeyse yoktu. Oldukça sert ve teknik bir parkurdu. Son olarak hayatımın en uzun mesafesi olan 28 kilometrelik bu sert parkuru cut off’a 4 dk kafa atarak 6 sa 4 dk’da tamamladım. 

Ekibimizden sevgili arkadaşlarım Fulya ve Oswald da zorlu 48k’lik Taurus Dağ Maratonu etabında yarıştılar.  Oswald ile checkpointte karşılaşmamız güzel bir tesadüf oldu. Fulya ise 3. checkpoint’e belirlenen cut off süresinden geç ulaştığı için bitiş çizgisine araçla ulaşmak durumunda kaldı. Deniz ise ta İstanbul’dan bize destek olmak için Alanya’ya gelmişti. Bu üç güzel insan beni sabırsızlıkla bekledi ve büyük bir coşkuyla karşıladılar. “Özde harikasın!” diye bağırıp kocaman sarıldılar ❤️ O anda bütün yorgunluğumu unuttum, son anda gelen uçuş iptalinde ise yine yardımıma muhteşem Fulya ve dünya tatlısı Duman Ailesi yetişti. 

Harika manzaralar içerisinde kendimle olan hesaplaşmalar, güzel dostlar, hoş sohbetler eşliğinde bu yıl Antalya’daki 3. yarışım olan Alanya Ultra macerası da sona erdi. Koşu yarışından çok dayanıklılık testi gibiydi ama iyi ki de oradaydım. Yarış boyunca “Parkuru bu kadar zorlaştırmanın ne gereği vardı! Bir daha gelmem!” deyip durdum ama bitirdiğimde kendimi harika hissediyordum. Daha iyi hazırlanıp buraya kesin tekrar geleceğim. Yazımı sonlandırırken organizasyonda emeği geçen ve destek olan herkese, özellikle de checkpoint ve diğer noktalarda görev alan güler yüzlü arkadaşlara teşekkürlerimi iletmek isterim. 

Bir sonraki yarışta görüşmek üzere! 🙋🏻‍♀️