UZUN KOŞULARA PUMA NITRO DESTEĞİ

RUNDAMENTAL 2015 yılında kurulduğundan beri, hem Türkiye, hem de yurt dışında yarışlara katılıyoruz. Koştuğumuz yarışlara bakarsak, ekibin uzun koşulara bir yatkınlığı var.

Yarı maraton ve maraton, hatta ultra maraton mesafelerinde koşmayı seven bir grubuz. 2020 yılı başlarında ekipten bir grup koşucu Kopenhag Maratonu’na hazırlanırken, kafamızı kurcalayan en büyük sorulardan biri; acaba hangi PUMA ayakkabı ile koşmalıyız olmuştu… Uzun mesafelerde hız ve konfor sağlayan bir PUMA koşu ayakkabısı hayali kuruyorduk. Uzun zamandır Hybrid taban teknolojisi kullanan PUMA’nın, yavaş yavaş Hybrid’den uzaklaşıp, 2021 itibariyle yepyeni karbon köpük taban teknolojisi ile performans sahalarına çok iddialı döneceğini duymuştuk. Yeni teknoloji için 2021 yılı başlarını beklemeliydik. Bu sırada pandemi oldu, tüm yarış planları, seyahatler, antrenmanlar bir anda durdu. Hatta koşu bile durdu. Koşu motivasyonunu geri kazanmak için; hedef yarışlar seçmek, ekip olarak hazırlanmak, birbirimize destek olmak ve koşudan tekrar keyif almak işin anahtarıydı. Biz de en makul hedeflerden biri olan 4 Nisan İstanbul Yarı Maratonu’nu hedef olarak belirledik ve kalabalık bir ekip 3 aylık yoğun bir antrenman sürecine girdik. Sokağa çıkma yasakları, vaka sayıları çok fazla artan covid gerçeği, kış soğukları, sakatlanmadan bu işten alnımızın akıyla çıkma gibi endişeler yaşarken, beklediğimiz haber geldi. PUMA uzun zamandır üzerinde çalıştıkları Nitro serisini tüm koşu dünyasına tanıttı. Deviate, Eternity, Velocity, Libarate isimleri ve farklı amaçlara hizmet eden büyüleyici bir koşu ayakkabısı serisi. Ekipten 8 kişi, PUMA Türkiye web sitesindeki kendin için doğru Nitro ayakkabıyı bulma testini uyguladık ve hızlıca tecrübe etmeye başladık. Öncelikle Nitro’ların tasarımlarına bayıldık. Her modelin ayrı bir özelliği ve bu özelliği yansıtan sade ve ciddi duran ama albenisi yüksek tasarımları gözlerimizi kamaştırdı. RUNDAMENTAL – NITRO giyenler ekibine ; koşu geçmişleri, pandemide nasıl hayatta kaldıkları ve PUMA NITRO serisi ile yaşadıkları tecrübeleri sorduk.

GÖKÇE

1. Gökçe kaç yıldır koşuyorsun? Koşuda kendini başlangıçtan bu yana nasıl bir gelişim içinde görüyorsun?

13 yıldır koşuyorum. Spor salonunda koşu bandında yürürken 50li yaşlarında bir çiftin 45 dakika boyunca koşmaları dikkatimi çekmişti. Annem babam yaşındaki insanların bu kadar uzun süre hiç zorlanmadan koşmalarına hayran kalmıştım. Artık nasıl hayran hayran baktıysam bir gün kadın bana sen de koşabilirsin hadi dene dedi. İlk koşu denemem 5 dakika sürmüştü. O an, ben sadece 5 dakika dayanabiliyorken, onlar nasıl oluyor da bu kadar uzun koşabiliyorlar diye daha da şaşırmıştım. O an kararımı verdim, pes etmeyecektim! Koşu serüvenim böylece başlamış oldu. O gün 5 dakika koşamayan ben, şimdi RUNDAMENTAL’la yaptığım düzenli antrenmanlar sayesinde Yarı Maraton koşuyorum.

2. Pandemi seni nasıl etkiledi? Koşamadığın zamanlarda güçlü kalabilmek için neler yaptın?

Pandemi başlamadan önce Kopenhag Maratonuna hazırlanırken, Şubat ayında sakatlandığım için antrenmanlara ara vermiştim. Sonra Mart’ta pandemi patlayınca yasaklar başladı ve tüm yarışlar iptal oldu ve bizler de evlerimize kapandık. Bu sırada güçlenmek için evde bol bol kuvvet antrenmanı ve yoga yaptım. Haziran’da ise iyileşmemle birlikte koşu antrenmanlarıma tekrardan başladım ve o günden beri antrenmanlarımı yasakların olmadığı günlere ve saatlere sığdırarak koşmaya devam ediyorum.

3. RUNDAMENTAL koşularının en sadık katılımcılarından birisin, hatta ekibin en bilinen koşucularından da birisin. Seni koşuya bu kadar devamlılık, azim ve tutkuyla bağlayan şey nedir?

Bir arkadaşımın bir gün, gel boğazda koşalım demesiyle ilk kez dışarıda koşmuştum ve boğazın o güzel atmosferinde koşmaktan inanılmaz keyif almıştım ve bir daha koşu bandına dönmek istememiştim. Aynı arkadaşım koşu gruplarından bahsetmişti ve böylece RUNDAMENTAL ile aşkımız başlamış oldu. Kalabalığın enerjisiyle ve müzik eşliğinde koşmak beni inanılmaz motive etmişti. Tek başımayken hiçbir zaman yapmadığım koşu öncesi ısınma ve koşu sonrası esneme hareketlerinin de yaptırılması çok hoşuma gitmişti. Uzun süredir koşan insanlardan oluşan bu grupta onların bilgi ve tecrübeleri sayesinde koşu hakkında oldukça bilinçleniyordum. Arkadaşımın benimle koşmak için her zaman vakti olmuyordu. Benim de o zamanlar koşabilmek için motivasyona ihtiyacım vardı. RUNDAMENTAL işte o noktada düzenli koşu antrenmanlarıyla ve enerjik ekibiyle o motivasyonu bana sağladı.

4. İstanbul Yarı Maratonu’nda hedef süreni tutturdun ve en iyi süreni koştun. Antrenman sürecinde ve yarış sırasında seni en çok ne motive etti?

İlk kez geçtiğimiz yıl, ekip arkadaşlarımla Kopenhag Maratonu için Özgür Tetik hocamızla hazırlanmaya başlamıştık ki programın çok ağır gelmesiyle sakatlanmıştım. Pandemi olunca da herşey iptal olmuştu. Bu sene İstanbul Yarı Maratonu için yine Özgür hocayla çalışma fırsatı ortaya çıkınca havalara uçmuştum. Bu sefer sakatlanmamak için bir sürü buz jeli satın alarak sabah akşam üşenmeden hem alt hem üst bacaklarıma 15-20 dakika buz uyguladım ve bu süreci sağlıklı bir şekilde tamamladım. Profesyonel bir antrenman programıyla koşmak beni inanılmaz motive etti ve her ay gelen antrenman programını heyecanla bekledim. Çok hafif başlayan antrenmanlar her ay zorlaşmıştı ama her antrenmanla birlikte benim de performansımın arttığını görmek beni daha da motive etti.  Antrenmanlara Ocak ayında başladık. Yağmur, soğuk, rüzgar demeden tüm antrenmanlarımı eksiksiz tamamladım. Disiplinli bir şekilde antrenman yapılınca hedeflere nasıl da ulaşıldığını, tüm ekibin performans ve ulaştıkları hedefleri görerek anladım.

5. Kaç yıldır PUMA giyiyorsun? Senin için PUMA giymenin anlamı nedir? Yeni NITRO serisi ile kısa zaman önce tanıştın. Hangi NITRO senin için uygun bulundu ve neden? Koşularına nasıl bir katkısı olacağını düşünüyorsun?

4 yıldır PUMA giyiyorum. Tasarımları inanılmaz hoşuma gidiyor ve bir kadın olarak, oldukça motive edici bir durum. Yeni NITRO serisiyle bir ay önce tanıştım ve giyer giymez bayıldım. Benim gibi uzun koşanlar için tasarlanmış tekniği sayesinde inanılmaz bir koşu konforu sağlıyor ve resmen giyer giymez seni harekete geçirmek için itiyor.